**Ankara'da, cok sıcak bir gunde, dolmuştaki bir kokona yelpazesiyle
- "Şöfeer bey klimayı acar mısınız cok sıcak olduu" demisti. Pala bıyıklı şöfer amca teyzeyi bi sure suzdukten sonra, kapıyı acıp acıp kapatmaya basladı, ki ondan sonra dolmuşca yarıldık zaten.
**Sahil yolundan bostancı istikametinde gitmekte olan dolmuşa yasli bir bayan biner.bayan tam bir eski istanbul hanimefendisidir. Gerek giyimi, gerek oturusu, gerek konusmasindakı kibarlik ile çevresindekilerin saygi ve ilgisini ceker. Teyzemiz gitmek istedigi yer icin parayi uzatır:
- Pardon beyfendi, rahatsız ediyorum ama suradan bir suadiye uzatırsanız cok memnun olurum.
- Tabi hanfendi, ne rahatsızlıgı ... para şöföre uzatılır ve yolculuk devam eder. Yaslı ve kibar teyzemizin kıbarlıgı, sık giyimi ve guler yuzu diger yolcuların icini ısıtmıstır adeta ... Suadiye'ye gelindiginde teyzemiz inmek ister ve bunu şöföre yine o kibarlıgı ile bildirir:
- Pardon şöför bey, mumkunse musait bir yerde indirir misiniz?
şöför saga yanasır ve kapıyı acar fakat arac hala yavasca hareket halindedir ... Teyzemiz yaslı olması nedeniyle inemez ve dolmuşun tamamen durmasını bekler. Fakat şöför acelesi varmıscasına yavasca ilerlemekte ve bayanın inmesini beklemektedir ... Dolmuşun bir turlu tamamen durmamasına kızan kibar teyzemiz şöföre seslenir:
- Ulan pezevenk parasutle mı inicez!
**Yolcu musait bi yerde inmek ister ama dili surcer;
- Musait bi yerde iner misiniz?
Şöför : Niye sen mi kullancan
**Rumeli-Hisarüstü otobüsüyle taksim'e dogru gidiyoruz. Adamın biri Besiktas dolaylarında gayet aceleci bir tavirla
- Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim??
Bizim soför olaya hakim:
- Tabi abi ayıp ettin. al götür. senden kıymetli mi?
**Ankarada otobüslerin kartlı değil biletli olduğu bir dönem. Good fellas ve ben sabaha kadar üniversitede gireceğimiz ilk sınava çalışmışız. Otobüse bir adam biner ... Utangaç, sıkılgan bir tavırla şöföre;
- Afedersiniz şöför bey biletim yok, acaba ineceğim duraktan alabilir miyim?
Şöför:- Istersen yolculara bir sor...
Adam: - Afedersiniz yolcular biletim yok, acaba inceğim duraktan alabilir miyim.!!
**Olayımız Sarıyer Taksim minibüslerinde geçmekte...
Kravatlı,düzgün giyimli bir adam inmek için ayağa
kalkar:
- Şoför Bey.mükemmel bir yerde inebilir miyim? (Herkes kopar)
Minibüs sağa yanaşır. Şoför:
-Tabi buyurun. Size layık değil ama... (Bu sefer
daha beter)
**
Mevzu, Kadıköy - Eminönü - Karaköy çalışan yolcu motorunda geçiyor.Motorun önünde takılıyorum, kahramanımız kalkmak üzere olan motora biniyor ve teknenin nereye gittiğini soruyor. "Eminönü ve Karaköy" deyince vatandaş, "Ne taraf Karakoy'e gidiyor?" diye gayet ciddi ve bir o kadar dumur bir soru daha soruyor. Daha inanılmazı;
"Alt kat Eminönü, üst kat Karaköy’e yanıtını alınca teşekkür ederek üst kata doğru ilerliyor.
**Pek dolu olmamasına rağmen minibüs hareket etmek üzereydi.
Tam o anda kavga ettikleri her hallerinden belli olan iki arkadaş minibüse bindi.
Birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlardı. Çocuklardan biri şoföre parayı uzattı:
Abi bir öğrenci bir de hayvan alır mısın?????
**Arkadaşım Caddebostan'dan Kadıköy’e gitmek üzere dolmuşa biniyor. Malumunuz Altıyol'daki boğanın orada inecek.Altıyol'a vardıklarında yanındaki hanım da inmek üzere hamle yapıyor ve şoföre:
- Kardeş, öküzün orda ineceeedim" diyor!
**Bir gün arkadasla öyle sersem sersem yürüyoruz. Bir anda yanimizdan son sürat
bir minibüs geçti. Biz 'Freni patladi' filan demeye kalmadan,minibüs kafadan elektrik diregine bindirdi.
Hemen kostuk, yardim edelim diye.
Minibüse ulastigimizda manzara suydu. Yolcularin kiminin kasi açilmis, kiminin dudagi patlamis...
Dagilmis vaziyetteler yani. Ama bir tuhaflik var. Çünkü o hallerine ragmen, gözlerinden yaslar gelecek sekilde gülüyorlar.
Biz ne yapacagimizi sasirdik. 'Ne oldu?' diye sorduk.
Bir iki tanesi, güçlükle 'So-för, so-för...' diyebiliyor ama yine gülmeye basliyorlar.
Bu sarsici manzaranin aslini ögrenebilmek için 2-3 dakika geçmesi gerekti.
Meger soför, tükürürken minibüsten düsmüs. Hani, bizim soförlere özgü,
giderken kapiyi açip disari tükürme hareketi vardir ya. Baba, dengeyi tutturamamis, tükürükle beraber, gümbürt asagi düsmüs.
Minibüs de kontrolden çikip direge bindirmis...''
**-ı$ıklarda inebilir miyim ben?
-ne o, karanlıktan korkuyo musun?..
- "Şöfeer bey klimayı acar mısınız cok sıcak olduu" demisti. Pala bıyıklı şöfer amca teyzeyi bi sure suzdukten sonra, kapıyı acıp acıp kapatmaya basladı, ki ondan sonra dolmuşca yarıldık zaten.
**Sahil yolundan bostancı istikametinde gitmekte olan dolmuşa yasli bir bayan biner.bayan tam bir eski istanbul hanimefendisidir. Gerek giyimi, gerek oturusu, gerek konusmasindakı kibarlik ile çevresindekilerin saygi ve ilgisini ceker. Teyzemiz gitmek istedigi yer icin parayi uzatır:
- Pardon beyfendi, rahatsız ediyorum ama suradan bir suadiye uzatırsanız cok memnun olurum.
- Tabi hanfendi, ne rahatsızlıgı ... para şöföre uzatılır ve yolculuk devam eder. Yaslı ve kibar teyzemizin kıbarlıgı, sık giyimi ve guler yuzu diger yolcuların icini ısıtmıstır adeta ... Suadiye'ye gelindiginde teyzemiz inmek ister ve bunu şöföre yine o kibarlıgı ile bildirir:
- Pardon şöför bey, mumkunse musait bir yerde indirir misiniz?
şöför saga yanasır ve kapıyı acar fakat arac hala yavasca hareket halindedir ... Teyzemiz yaslı olması nedeniyle inemez ve dolmuşun tamamen durmasını bekler. Fakat şöför acelesi varmıscasına yavasca ilerlemekte ve bayanın inmesini beklemektedir ... Dolmuşun bir turlu tamamen durmamasına kızan kibar teyzemiz şöföre seslenir:
- Ulan pezevenk parasutle mı inicez!
**Yolcu musait bi yerde inmek ister ama dili surcer;
- Musait bi yerde iner misiniz?
Şöför : Niye sen mi kullancan
**Rumeli-Hisarüstü otobüsüyle taksim'e dogru gidiyoruz. Adamın biri Besiktas dolaylarında gayet aceleci bir tavirla
- Kaptan orta kapıyı rica edebilir miyim??
Bizim soför olaya hakim:
- Tabi abi ayıp ettin. al götür. senden kıymetli mi?
**Ankarada otobüslerin kartlı değil biletli olduğu bir dönem. Good fellas ve ben sabaha kadar üniversitede gireceğimiz ilk sınava çalışmışız. Otobüse bir adam biner ... Utangaç, sıkılgan bir tavırla şöföre;
- Afedersiniz şöför bey biletim yok, acaba ineceğim duraktan alabilir miyim?
Şöför:- Istersen yolculara bir sor...
Adam: - Afedersiniz yolcular biletim yok, acaba inceğim duraktan alabilir miyim.!!
**Olayımız Sarıyer Taksim minibüslerinde geçmekte...
Kravatlı,düzgün giyimli bir adam inmek için ayağa
kalkar:
- Şoför Bey.mükemmel bir yerde inebilir miyim? (Herkes kopar)
Minibüs sağa yanaşır. Şoför:
-Tabi buyurun. Size layık değil ama... (Bu sefer
daha beter)
**
Mevzu, Kadıköy - Eminönü - Karaköy çalışan yolcu motorunda geçiyor.Motorun önünde takılıyorum, kahramanımız kalkmak üzere olan motora biniyor ve teknenin nereye gittiğini soruyor. "Eminönü ve Karaköy" deyince vatandaş, "Ne taraf Karakoy'e gidiyor?" diye gayet ciddi ve bir o kadar dumur bir soru daha soruyor. Daha inanılmazı;
"Alt kat Eminönü, üst kat Karaköy’e yanıtını alınca teşekkür ederek üst kata doğru ilerliyor.
**Pek dolu olmamasına rağmen minibüs hareket etmek üzereydi.
Tam o anda kavga ettikleri her hallerinden belli olan iki arkadaş minibüse bindi.
Birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlardı. Çocuklardan biri şoföre parayı uzattı:
Abi bir öğrenci bir de hayvan alır mısın?????
**Arkadaşım Caddebostan'dan Kadıköy’e gitmek üzere dolmuşa biniyor. Malumunuz Altıyol'daki boğanın orada inecek.Altıyol'a vardıklarında yanındaki hanım da inmek üzere hamle yapıyor ve şoföre:
- Kardeş, öküzün orda ineceeedim" diyor!
**Bir gün arkadasla öyle sersem sersem yürüyoruz. Bir anda yanimizdan son sürat
bir minibüs geçti. Biz 'Freni patladi' filan demeye kalmadan,minibüs kafadan elektrik diregine bindirdi.
Hemen kostuk, yardim edelim diye.
Minibüse ulastigimizda manzara suydu. Yolcularin kiminin kasi açilmis, kiminin dudagi patlamis...
Dagilmis vaziyetteler yani. Ama bir tuhaflik var. Çünkü o hallerine ragmen, gözlerinden yaslar gelecek sekilde gülüyorlar.
Biz ne yapacagimizi sasirdik. 'Ne oldu?' diye sorduk.
Bir iki tanesi, güçlükle 'So-för, so-för...' diyebiliyor ama yine gülmeye basliyorlar.
Bu sarsici manzaranin aslini ögrenebilmek için 2-3 dakika geçmesi gerekti.
Meger soför, tükürürken minibüsten düsmüs. Hani, bizim soförlere özgü,
giderken kapiyi açip disari tükürme hareketi vardir ya. Baba, dengeyi tutturamamis, tükürükle beraber, gümbürt asagi düsmüs.
Minibüs de kontrolden çikip direge bindirmis...''
**-ı$ıklarda inebilir miyim ben?
-ne o, karanlıktan korkuyo musun?..